30 Temmuz 2011 Cumartesi

...

Yazı yazamadım...



İstedim, çaba sarfettim. Olmadı. Akışına bıraktım. Taşınmaya karar verdim. Topladım pılımı pırtımı, hepsini koliye koydum, sıkıca bantladım. Bantlama konusunda abarttım, biraz zaman aldı. İlgili yere teslim ettim. Koliyi açarken bana saygılarını sunduklarından eminim. Hiç de yabana atılmayacak bir sabır ile tek tek uğraştılar. Artık son toparlanmalar. Her şey yerli yerinde mi kontrolleri...

Yeni adres: http://www.pecetedennotlar.com/


Devamını okuyun...(Read more...)>>

10 Ocak 2011 Pazartesi

Kısacık...

Bir süre önce sorgulamaktan vazgeçtim. Olduğu gibi kabullenmek ve şükran duymak adına kendimi eğitmek çabası içindeyim. Sonra farkettim ki ya geçmişe bakıyorum ya da geleceğe. Oysa yönler sadece onlar değil. Sağ ve sol da var. Küçük, çekirdek bir aileyiz. Bizi tamamalayan, büyümemizde farkında olmadan etkisi olan, bu iki yanımızda yer alanlar. Bir dolu isim var... Kimisi ile kan bağı, kimisi ile arkadaşlık, dostluk bağı var. Tek tek yazmak istedim... Üşengeçlik ettim. Bazı isimleri atlarım korkusu yaşadım. Bu satırları okuyanlara teşekkür etmek istiyorum. Peçete'nin çıktığı yolda bir çok şey paylaştık. Mutluluklar, acılar ve umutlar... Veda yazısı gibi geldi, di mi? Veda değil... Sadece tazelenme zamanı geldi. 2011 yılının getireceği tazeliklere açılan bir kucak olarak düşünün. O kucağı dolduracak duygular,reçeteler ve diğerleri için bir süreliğine izin almam gerekiyor. Peçete'nin tazelenmesi için gerekli bir süre. Yeniliklere hazırlanması için gereken bir süre... Benim hayalim sade ama renkli, eğlenceli bir değişim. Umarım en kısa sürede sizlerle tanışmaya hazır olacak... O güne kadar birazcık ama birazcık müsade...

Sevgiler ve saygılar,

Benim küçük ailem; aslında kocamansınız. Teşekkür ederim...

a little family...


Not: Handem, fotoğraf için kucak dolusu sevgiler...


Devamını okuyun...(Read more...)>>

2 Ocak 2011 Pazar

Kırmızı Oje...

Hayrandım. Ayran budalası gibi bakardım kırmızı ojeli ellerine. İnce, uzun ve bakımlı. "Senin de ellerin öyle..." derdin bana ama uzaktan yakından alakası yoktu. Hiç bulaştırmadan sürerdin o kırmızı ojeyi. Şifonyerin üstünde duran ojeyi, sana söylemeden alırdım. Sürerdim, silerdim ve tekrar sürerdim. Olmazdı seninki gibi... Kızardım kendime. İnat ederdim, olmazdı gene. Artık parmaklarım oje kalıntısından kıpkırmızı olurdu. Anlardın. "İnatçılığını benden almışsın." derdin. Seni ve beni tanıyan herkes aynı şeyi söylerdi. Sana çekmişim. Gururlanırdım. Evet, ben ona çekmişim. Gazetecilik okumak istedim, sırf sana çekmiş olmak için. Olmadı. Vosvos'ları çok severdim. Çünkü senin Fifi'n vardı. Az gezmedik onla. Arka camına yatmayı severdim. Arada sırada izin verirdin. İlk o terketti bizi. Sattın onu. Sen de üzüldün satarken, biliyorum. Bir de angora kazakların vardı. Yumuşacık. Giydiğinde; sebepsiz yanına gelir, yamacına yerleşirdim. Gülerek sevdirirdin kendini bana...
Ayvalığa gitmiştik. Sen, ben, babaanne... Çok rüzgar alırdı balkon. Kızardın deli esen rüzgara... "Ferfer, ya rüzgar esmezse. Ne yaparız bu sıcakta?" derdim. "Sen de haklısın" derdin. İlk bana hak verişindi. Her evden çıkışımızda, ne zaman evimize döneceğiz diye birimize bakar, kahkahalar atardık. "Sen de benim gibisin, evini özlüyorsun." dedin hep o kahkalar arasında. Sana çekmişim işte, daha ne diyebilirim ki!
Fifi'den sonra kırmızı oje terk etti bizi. Sevmiyordun artık ellerini. Ben ise hala aynı inatta hayrandım. "Aman be kızım, kalmadı eski halinden bir eser..." cümlesine benden gelen cevap:" Sana öyle geliyor..."
Bakmıyordun ki benim gözümle...
Sonra Ankara terk etti bizi. İzmir'de balkon sefası uğruna. Karşılıklı kahve içeriz dedik birbirimize. Bir kere içebildik. Tahmin et ne oldu? O da terk etti. Sen içmeyince ben de içmedim. İçim istemedi. Telefonda "Küçüğü getir bana..." ve yanındaydık cümbür cemaat. Keyiflenmiştin. Büyüğü ise her zaman ki basiretliğinle zapta rapta almaya çalıştın. Basiretir dedik, ne yapsa yeridir dedik gülerek...
Çarşamba günü sabah Berna'yı sürükledim Akmerkez'e. Oje alacağım dedim. "Kızım, gözünü oje ile mi açtın?" dedi gülerek. Kriz gelmişti. Standın önünde, tezgahtar kızın şaşkın bakışları altında bir dolu oje aldım kendime. Berna, "Süreceksin di mi?" dedi. "Evet, hem de her gün.." dedim. Koşarak eve geldim. Kırmızı oje sürdüm...
Garip bir telefon diyalogları ve 31 Aralık 2010 tarihli İzmir'e alınan gidiş- dönüş uçak bileti. O hırsla çıkardım kırmızı ojeyi tırnağımdan. Kızgındım. Pazartesi günü cep telefonuna küçüğün 1.yaş doğumgünü fotoğrafını gönderdim. Ulaşmamış. Sövdüm telefona. "Şaka gibi..." dedim herkese. İnatla "gibi" yi çıkarmaya çalıştım cümleden. Olmadı... Papatya severdin. Gelen çiçekler içinden aldım papatyaları, sana verdim...
Ellerini düşünerek hala "gibi" yi çıkarmaya çalışıyorum cümleden...
İnatçıyım bilirsin... Sana çekmişim, ne diyebilirim ki...


Devamını okuyun...(Read more...)>>

15 Aralık 2010 Çarşamba

Yılbaşı: Çikolatalı Bir Şey... ( A New Year: Chocolate Thing...)

Yılbaşı ruhu diyerek dolanıyorum ortalıklarda. Cumartesi günü kendisi ile karşılaşmak, karşılaşmanın ötesinde kucaklaşmak durumunu yaşadım. Mükemmel bir evsahibi, kırmızının hakkının verildiği bir masa ve gülen yüzler... Eğer bu yılbaşı ruhu değilse, sizce ne olabilir?

blogger_invite blogger_invite_detail_ch

Blogger ekibi olarak Neslihan'ın güzel evine misafir olduk. Yılbaşı olarak düzenlenen, süprizleri ile şaşırtan bir gündü. Güzel insanların ve lezzetlerin buluştuğu bir günden bende kalan bazı detaylar;

blogger_invite_detail_lablogger_invite_detail_l

blogger_invite_detail_d blogger_invite_detail_g


Neslihan'ın ayrıntılara verdiği önem açıkcası her nokta kendini gösterdi. Hünerli Müge, Müge Karahan, Münevver Anne, Selen, Pınar, Fadime, Esra, Yasemin, Dilek şeklinde bizler hazırladığımız yiyeceklerle kendisine destek verdik. O gün yanlarından ayrıldığımda hala kırmızının etkisinde, yılbaşı ruhuna iyice sarılmış pozisyonda gerçek dünyaya dönmeye çalışıyordum. Neslihan, emeklerine ve ellerine sağlık, tekrar ve tekrar o gün için çok teşekkür ederim...



blogger_invite_detail_mblogger_invite_Panettone

blogger_invite_luckyblogger_invite_detail

Yılbaşı Kütük pastasının sahibi Yasemin; kendisini bildim bileli munzır birisiydi. Gene yerinde duramayarak, pastanın içine lokum saklamış. Gerek tabaktaki görüntüsü gerekse lezzet açısından çok başarılıydı...

blogger_invite_detail_cake1



Menü oluşturma çalışmalarında "Ayşem: Çikolatalı Bişiy" şeklinde yer aldım. Evde her saniye bir aksiyon yaşandığı için bu aralar verdiğim sözlere pek sadık kalamıyorum. "A'yı kesin yaparım. " dedikten sonra "B'yi yapabildim." diyecek kadar manevra halindeyim. İçinde çikolata kesin olacak ama ne olacak onu bilememekten kaynaklanan bir isim durumu yaşandı kısacası. Yanılmamak güzel; ilk yaptığım reçete sizlere ömür oldu. Buluşmadan bir gün önce çikolatalı farklı bir reçeteye el atıldı ve dualarla pişirildi. Kolay, pratik ve zahmetsiz... Lezzetini yiyenlere sormak lazım. İşte o "Çikolatalı Bişiy" macerası ve reçetesi...

ilovew



Çikolatalı ve Üzümlü Dilimler:
"Women's Weekly Bake" kitabından uyarlanmıştır.
32 adet
Hazırlanma Süresi: 15dk
Pişme Süresi: 30dk
Servis Süresi: 30dk

Gerekli Malzemeler:

  • 125gr tereyağ veya margarin (ufak doğranmış halde)
  • 200gr Bitter kuvertür çikolata (ufak doğranmış halde)
  • 1/2 cup / 110gr / 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1 cup / 170gr / 1 su bardağı kuru üzüm (ufak doğranmış halde)
  • 2 adet yumurta
  • 1+1/2 cup / 225gr / 1+1/2 su bardağı un
  • 1 su bardağı Beyaz damla çikolata (opsiyonel)



1.Fırın 160 derecede ön ısıtma yapılır. Yaklaşık 33cm*29cm büyüklüğünde bir kalıbın her tarafı yağlanır.
2.Isıya dayanıklı bir kabın içine çikolata, tereyağ veya margarin, toz şeker ve kuru üzümler konur ve ocak üzerinde çikolata eriyinceye kadar karıştırılır.
3.Çikolata eridikten sonra kap, tezgah üzerine alınır ve oda sıcaklığına ulaşıncaya kadar bekletilir.
4.Yumurtalar hafif çırpılarak, çikolatalı karışıma eklenir ve spatula veya çırpıcı yardımı ile karşıtılır. En son un ilave edilerek hamur hazır hale getirilir. Bu aşamada arzu edilirse beyaz damla çikolata veya başka yemişler ilave edilebilinir.

stirwhereiswhite

5.Tamamlanan hamur, yağlanmış kalıba alınır. Üzeri düzgünleştirdikten sonra 30 dakika ön ısıtma yapılmış fırında pişirilir. Süre sonunda soğuması için tel ızgara üzerine alınır.

Mikser kullanmaya bile gerek olmadığı bu reçeteyi, yılbaşına uygun bir kıyafet ile süsledik...


chocochoco_red

Evet, hadi biraz daha yılbaşı ruhu olsun buralarda... Hatta dolsun, taşsın derdindeyim. Umarım...
Sevgiler ve saygılar,

Alışveriş:
1. Wilton 3'lü kalıp: www.pastamalzemeleri.com (0212- 352 11 84)


Devamını okuyun...(Read more...)>>

6 Aralık 2010 Pazartesi

Taze Hayatlarda Can Bulan Tohumlar: Karamelli Biscotti... (Biscotti with Caramel...)

Hep böyle değildik. Bebeli dolarak hayata bakmadık her zaman. İtiraf diz boyu; gelecek konusunda hovarda davrandım zamanında. Ozon tabakası delinmiş dediler, tamir eder kendini dedim. Gelecekte çöl olacağız dediler, gezegenin 3/4 ü su, mümkün değil dedim. Ne değişti o zaman ki benle, şimdi ki ben arasında? Hayata, hayat getirmekti sanırım boyumun ölçüsünü almam. Onlara sahip olduğum anda bakış açısını değiştirmem gerektiği hissi, ayağımı hafiften vuran ayakkabı gibi dürtükleyip durdu. Hiçbir zaman çevreci demedim kendime ama elimden geldiği kadar dikkat etmeye çalışıyorum artık. Artık benden sonra kullanacaklara hayatı daha sağlam bırakmak gerektiğini biliyorum ve bunu yapmak istiyorum. Geri dönüşümlü malzemeler kullanmak, enerji tasarrufu olan ampulleri tercih etmek, daha az su kullanmaya sebep olan temizlik ürünlerini kullanmak... Farkettim ki artık aldığım ürünlerin ambalajlarını daha dikkatli okuyorum. Çevreye duyarlı markalar ve o markaların aktivitelerini daha fazla inceler oldum. Bütün bu getirilerle tercihlerimi oluşturuyorum. Hepimizin evinde olan markaların bütününü oluşturan "Unilever" den gelen rapor ile de bu duruma son noktayı koyduk. Belki de şimdiye kadar gelen en güzel hediye ile birlikte rapor elime ulaştı. İçinde tohumlar olan bir kutu ile geldi rapor. "Amaca yönelik çalışma" diye ben buna derim. Peki tohumlar ne oldu? Yeni hayatların avuçlarında can bulmaya gittiler. Yanlarında anne eli ile hazırlanmış Karamelli Biscotti'ler ile birlikte;

anewlife forfuture


Unilever Sürdürülebilirlik Raporu ile ilgili bilgilere siteden ulaşabilirsiniz. Karşınıza çıkan sayılar sizi şaşırtacaktır. O gün Play House çocuklarının yüzlerindeki şaşkınlık ile aynı mı olur bilmiyorum ama gün sonunda herkes mutlu mutlu gülümsüyordu. Bu güzellikler için Dekatlon Buzz - Can Arslan ve Unilever'e teşekkür etmek istiyorum. İlk mahsülü paylaşmak dileği ile;

unilever happyboy
justbeginnig agoodgirl

Ekim, dikim ve sulama işlemlerinden sonra heyecanlı olarak "hadi artık büyüsünlerrr..." çığlıkları içinde biscottilere yöneldik. Berna ve Işıl'ın kitabından bir reçete. Temel malzemeler sabit kalırken, içerik açısından biraz farklılık yarattım. Fransa'dan gelen ve yemek için nedense törensel bir durum beklediğim karamelleri kullandım içinde. Belirtilen fındıklar, file bademler ile yer değiştirdi.Şimdiye kadar yaptıklarım içinde en sevdiğim oldu. Karamelinden mi yoksa reçetenin güzelliğinden mi karar veremedim...

caramel all
35-40 dilim
Hazırlanma Süresi: 15dk
Pişme Süresi: Toplam 45dk - 1 saat
Servis Süresi: 24 saat

Gerekli malzemeler:

  • 80gr Tereyağ
  • 1 cup / 200gr toz şeker
  • 3 adet yumurta
  • 1 tatlı kaşığı vanilya özütü
  • 3+1/2 cup / 385gr un
  • 2 tatlı kaşığı hamur kabartma tozu
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz
  • 2 cup / 2 su bardağı file badem
  • 1/2 cup / 1/2 su bardağı karamel şeker (ufak parçalar halinde)


1. Fırın 165C derecede ön ısıtma yapılır. Fırın tepsisine 2 kat yağlı kağıt serilir.
2. Tereyağ ve toz şeker, mikser haznesinde krema kıvamına gelinceye kadar çırpılır.
3. Çırpma işlemi devam ederken yumurtalar tek tek ilave edilir.
4. Tam bir karışım sağlandığında vanilya, un, hamur kabartma tozu ve tuz (daha önceden elenmiş halde) bu karışıma eklenir.
5. Hafif yumuşak bir hamur elde edildiğinde mikser durdurulur ve ufak karamel parçaları ve file bademler bir spatula yardımı ile karıştırılarak biscotti hamuru hazır hale getirilir.
6. Un serpilmiş tezgaha alınan hamur, ince ve uzun bir şekil verildikten sonra tepsiye yerleştirilir.

like

7. Fırında üzeri kahverengi oluncaya kadar (30-45dk) pişirilir. Diğer denediğim biscotti reçetelerinden farkı işte bu noktada ortaya çıkıyor. Süre sonunda fırından aldığınızda ve 2. pişirme için dilimlemeye başladığınızda içinin kek dokusunda yumuşak olduğunu göreceksiniz. Merak etmeyin her şey yolunda...

cutter slice


8. Fırın sıcaklığı 150C dereceye düşürülür ve dilimlenen biscottiler tel ızgara üzerine dizilerek 2.kez fırına verilerek 25dk kurutulur. Süre sonunda tel ızgarada soğutulan dilimler servise hazırdır. Gerçek lezzeti için 24 saat beklenmesi tavsiye edilir.

Aslında sert gözüken ama yediğinizde o kadar da sert olmadığını göreceksiniz. Açıkcası yerken damağımın acımadığı tek Biscotti reçetesi olarak kendisini notlarıma aldım.
Bir sonraki çikolatalı bir reçete ile görüşmek üzere...
Sevgiler ve saygılar,


Devamını okuyun...(Read more...)>>

30 Kasım 2010 Salı

Karamelli Kurabiyeler... (Alfajores...)

Bazı yorumlar vardır ki sizi yazmaya zorlar. Genellikle ruh halinizi biliyormuş gibi bir anda karşınıza çıkar. O dar ve kısa paslaşmalı ruh durumu içinde dudağınız kenarının yukarı doğru kıvrılmasına sebep olur. Öyle kelimelerdir ki sizi zan altında bırakır, eski dosyaları tekrar açmak zorunda kalırsınız. Hala burası benim alanım şeklinde düşünmekten utanırsınız. Çünkü o yorum size, buranın artık sizin özeliniz olmaktan çıktığını, bu kadar bekletmeye hakkınız olmadığını düşündürür. Çok azimkardı. Takdir edilecek bir durum. O yüzden izniniz olursa bu reçete ona gidecek. Selen, umarım bu satırları okuyorsundur ve umarım bu yazı yüzünde bir gülümsemeye sebep olur. Mart 2010 tarihinden çıkıp gelen Alfajor reçetesi huzurlarınızda;

myman



Alfajor(Alfaxor): Latin Amerika'ya göç eden Arap kökenli bir kurabiye. Özellikle yılbaşında gündeme gelenbu kurabiyenin, İspanya'da birden fazla reçetesi bulunmakta. Ekmek kırıntısı, badem tozu ve baldan oluşan bir reçeteden tutun da içinde mısır unu,baharatlar ile de hazırlananlar da mevcut. En önemli özelliği iki kurabiye, ara malzeme olarak karamel ile birleştirilmesi. Dulce de Leche olarak adlandırılan bu karamel tipi, henüz ülke sınırlarının içine girmedi. Ev tipi hazırlanışı için sizi
bu yazıya yönledirme yapacağım. Gerekli malzemeleri nereden bulabileceğiniz de dahil olmak üzere bir çok bilgiye ulşabilirsiniz.
Farklı bir çok reçetenin içinden Matt tarafından Martha Stewart Show'da gösterilen uygulama (ufak bir değişiklikle)listeye alındı. İçinde karamel olan ve kek dokusunda kurabiyeler için her şey hazır. Şimdi mutfak zamanı;

spoon



Karamelli Kurabiyeler (Alfajores):
25-27 adet
Hazırlanma Süresi: 15 dakika
Pişme Süresi: 14 dakika
Servis Süresi: 1 saat

Gerekli Malzemeler:

•3 cup/ 3 su bardağı un
•2 teaspoons / 2 çay kaşığı hamur kabartma tozu
•1 teaspoon / 1 çay kaşığı tuz
•3/4 cup / 170gr tereyağ (Pınar)
•1+1/4 cup / 1+1/4 su bardağı şeker
•2 adet yumurta (65gr/adet)
•3/4 cup / 3/4 su bardağı süt
•1 teaspoon / 1 çay kaşığı vanilya aroması
•Ara malzeme: Karamel (Opsiyonel; marmelat, reçel veya eritilmiş çikolata)
•Servis için: Pudra şekeri (Opsiyonel)

Hazırlanışı:

1.Fırın 175 derecede ön ısıtma yapılır. Fırın tepsisi 2 kat yağlı kağıt ile kaplanır.
2. Bir kabın içinde un, hamur kabartma tozu ve tuz elenerek hazırlanır.

flour


3. Mikser haznesinin içine oda sıcaklığındaki yağ ve tozşeker konur. Ve yağın rengi dönünceye kadar çırpılır. Sarı renkten krem rengine döndüğünde yumurtalar tek tek ilave edilir. Tam bir karışım sağlandığında unlu malzemeler çırpma işlemi devam ederken ilave edilir. En son aşamada süt bu karışıma azar azar eklenecektir.
4. Hazırlanan kurabiye hamurundan bir tatlı kaşığı veya tablespoon ölçüsü ile parçalar alınarak tepsiye aralarında 2cm boşluk kalacak şekilde aktarılır. Hazırlanan tepsi fırına verilir. Yaklaşık 12-14 dakika sonunda tepsi fırından alınır ve yumuşak kurabiyeler soğuması için tel ızgaraya aktarılır.

littlecake hmmcaramel




5. Kurabiyeler tamamen soğuduğunda birleştirici olarak kullanılacak malzeme, sıkma torbası ile kurabiyelerin üzerine paylaştırılır. Diğer kurabiye ile kapatılarak sandwich haline getirilir. Bu şekilde hazırlanan kurabiyeler arzu edilirse pudra şekeri ile süslenerek servis edilir.

finally


Yumuşacık ve lezzetli demek dışında, başka ne denebilir ki?!...
Sevgiler ve saygılar,


Devamını okuyun...(Read more...)>>

22 Kasım 2010 Pazartesi

Nerde Kalmıştık?...

Biriken yazı başlıkları içinden bayramı çektim, çıkardım. Fotoğrafları düzenlerken kendi içinde oluşmaya başlayan yazıyı hayata hemen geçirmek istedim. Gene yollardaydık, özlemimizi el öpmeleriyle birleştirmek için. Şimdi fotoğraflara bakarken gördüm ki, en çok onlar keyif almışlar bu bayramdan. En çok onlar mutlu olmuşlar, biz dino ile sadece aracılık etmişiz. Yazılacak belki çok söz olmayacak. Her şeyin karelere yansımış hali ve yanında ufak notlarıyla;

watertreeagain

İlk durak İzmir; ağır toplar dediğim büyükler. Bir acı kahve, balkonda ufak bir atıştırma ve yükselen kahkaha sesleri. Belki de yılların yorgunluğuna, hastalıkların getirdiği bezginliklere bir günlük ara verilmesiydi yaşanan...

bodrum

Yola devam... Bu sefer istikamet Bodrum... Babaanne ve Dedenin torunlarla kucaklaşması. "Biz şımartmak için varız." cümlesini tescillemek adına her yeni günde yapılan geziler, oyunlar. Gümüşlük'te bize eşlik eden kırmızılar;

redeyes redpepper

Ve sevinç çığlıkları içinde deniz ile yaşanan süpriz buluşma;

bigfoot seaboy

Sırada günübirlik Marmaris kaçamağı. Anneanne, Dede ve Büyük Dayı kavuşması. Kendi çocukluğumun "Tüftüf" ile karşılaşma ve Bibi'nin kumlardaki keşfi;

tuftuf ohyeah

Yeni bir yolculuk Gümbet'e... Tarçın bizi kumsalda bekliyormuş;

loveit

Arada verilen yemek molalarını hiç hesaba katmıyorum ama keyif aldığım ve mutlaka uygulamak istediğim reçeteyi de burda anons etmem gerekiyor. Bodrum Kırçiçeği'nde yediğim "Yeşil Ceviz Tatlısı", bana işte budur dedirtti. Taze cevizden hazırlandığını bilmek dışında kendisinin yapılışından bihaber durumdayım. Sizden destek gelir diye de düşünmekteyim;

dessert_walnut

Dönüş yolculuğu uzun oldu. Evin kapısını açtığımda, koşarak yastığıma burnumu gömdüğümü hatırlıyorum. Sanırım bir süre daha gömülü dolaşacağım. Geçmiş bayramınızı kutlu olsun dileklerimle...
Sevgiler ve saygılar,


Devamını okuyun...(Read more...)>>

10 Kasım 2010 Çarşamba

İşte Budur: Butik Pastacılık...

Özellikle yemek ile ilgilenenler için yemek kitapları elleri, ayakları gibidir. Vazgeçilmezdir. İtina ile seçilir, özenle saklanır. Genellikle yabancı kaynaklardır başvuru noktamız. İnternet gibi kocaman bir dünyaya karşılık, kapaklı ve ciltli olan bu kaynaklar daha kişiye özeldir. Hani "O benimdir, o benim..." hissiyatı kaplar beni, onları her elime aldığımda. Şimdi ise bir bebek var elimde. Daha çok yeni dünyaya geldi. Benim diyeceğim kadar sahiplendim ona. Tarzı, reçeteleri ve belki de kokusu yüzünden onu, diğerlerinin üstüne ikamet ettirdim. Herşeyi bizden çünkü... Sevgili Işıl Sözer (www.hanimis.com) ve Sevgili Berna Gürşen (www.pastamalzemeleri.com); işte bu ikilinin 2 yıllık çalışması. Sancısına, şekillenmesine, kahkasına, gözyaşlarına, aklınıza gelebilecek bütün duygularına şahitlik ettim. Ve bugüne geldiğimde elimde tuttuğum şeye gülümseyerek, gururla bakıyorum. Emeklerine sağlık olsun...

book

Elinize aldığınızda ağırlığını hissedeceksiniz. Dolu dolu çünkü. Butik pastacılık üzerine aklınıza ne gelebilecekse, onda bulabileceksiniz. Kurabiye, kek, tart, çikolata, pasta ve şeker hamuru. Başucu mu dersiniz, elim, kolum mu dersiniz bilemiyorum ama havası ansiklopedi havası. Önemli noktalar, ölçüler, malzemeler; her çeşit bilgi var. Fotoğraflar, benim fotoğraf konusunda ilk hocalarımdan biri olan Hürkan Tabanlı'ya ait. Bu durumda şimdi ağzınıza bir parmak bal çalma zamanı;

sidebyside tower
modelling pages

Gönül ister ki her sayfasını size fotoğraflayayım ama o keşfetme heyecanını açıkcası sizin elinizden almak istemiyorum. Şu anda kitapçıların raflarında satışa sunuldu. Arzu ederseniz Pasta Malzemeleri internet sayfasından da sipariş verebilirsiniz. Ben, benimkinden ayrılabildiğim noktada bir imza istedim onlardan. Çikolata olsun, parmakları olsun ve kelimeleri olsun dedim...

choco_sign

Hayal kurmak güzel ama hayallere kavuşmak çok daha güzel ve keyifli. Bu bebeğin en yakın zamanda koşması dileği ile,
Sevgiler ve saygılar,


Devamını okuyun...(Read more...)>>