11 Ağustos 2009 Salı

Cici Bici? Bici Bici...

Yasak olan neden daha heyecan uyandırır? Özellikle o bir tatlı ise?

Çocukluğum İskenderun'da geçti. Güneyde küçük bir ilçe. Babamın işi sebebiyle 11 aylıkken gidip, üniversiteyi kazanıncaya kadar geçen bir zaman diliminde yaşadığım bir yer. Özellikle tatlı sever bir çocuk şeklinde ev ve okul arasında gidip gelirken karşı koyamadığım ve bütün yasakları delme çabalarıma tek nail olan tatlıdır. Okul çıkışında seyyar bir tezgahta koca bir tepsi su muhallebisi, hemen yayında bir buzdağı şeklinde kocaman bir kütle ve hafif bir kirli, plastik bir şişede şurubu. Mevcut harçlıktan, çaktırmadan ayrılan bir bozuklukla alınırdı. Özellikle satıcının o buz kütlesinden, özel bir kazıyıcı kaşık ile kazırken çıkardığı garip ses ve şurubun rengi, şeytana uymanın dayanılmaz hafifliği şeklinde beni heyecanlandırırdı. Tek göz saatte, tek el hızlıca kaşıklardı tatlıyı. İkinciyi istemeye zamanım kalmadan, koşarak eve gelirdim. Annemin masadaki iştahsızlığım sayesinde söylenerek ve hatta kızarak "Gene yedin!!" şeklinde, kesinlikle red ettiğim ithamlarda bulunurdu. Evde sağlıklı boyutlarda ve koşullarda yapılırdı ama açık olmak gerekirse onun lezzetini yakalamak mümkün olmazdı. Ne denebilir ki?
Yasaklının lezzeti her zaman daha güzeldir...

bici_detial

Bici Bici; yaz dönemlerinde yenilen, Adana'ya özgü bir tür tatlıdır. Halk arasında kısaca Bici adıyla anılır. En bilinen şekliyle rendelenmiş buz, pişmiş nişasta, pudra şekeri ve şerbetten oluşur. Bici Bici geçmişte neredeyse tamamen seyyar satıcılarda satılan bir ürün olmasına rağmen son yıllarda restoranlarda ve kafelerdede tatlı olarak sunulmaktadır.Son yıllarda Akdeniz bölgesinde de yaygınlaşmıştır. Kaynak: Vikipedi Ansiklopedisi

Hazırlanması gene kolay, beğenilme garantisi yok. Sevenin çok sevdiği, tadına bakıp da beğenmeyenin asla talep etmediği bir tatlı türü. Şurup olarak gelincik ve gül karışımdan yararlanılıyor. Gelincik şurubunun yapılabilmesi, yapraklarının tazeliğini koruması açısından narin çiçekler olduğu için toplanıldığı ana bağlı. Bekletmeden hayata geçirmek gerekiyor. Gül şurubunda ise mutlaka kokulu güllerden yararlanmak lazım. Bu kısımlar uğraştırıcı. "Ben uğraşamam." diyen gruba dahilseniz, hazır gül reçeli alarak ve Bozcaada - ADA Cafe (Melih Güney) 'den sipariş ile Gelikcik Şurubu tedarik ederek işi çözümlemek mümkün. Diğer aşamalar ise su muhallebisini hazırlamak ve buzları kırmak. Reçetesi ile hazırlanışı;

Bici Bici (Bici Bici for English Version)
4 Kişilik
Hazırlanma Süresi: 5 dk
Pişme Süresi: 15 dk
Servis Süresi: 4 saat

Gerekli Malzemeler:
Su muhallebisi için;

  • 1 su bardağı Buğday Nişastası
  • 6 su bardağı Su

Şurup için;

  • 1 çay bardağı Gelincik Şerbeti
  • 1 çay bardağı Gül Reçeli

Süslemek için;

  • Buz
  • Pudra şekeri

Su Muhallebesinin hazırlanışı;

  1. Buğday nişastası ocak üzerinde bir kabın içine konur ve üzerine 5 su bardağı su ilave edilir. Nişasta iyice eridikten sonra, ocak kısık ateşte açılır ve kıvam koyulaşıncaya kadar karıştırılarak pişirilir. Bu aşamada 1 su bardağı su daha ilave edilerek, karıştırmaya devam edilir. Karışım saydamlaştığında 23*23cm'lik kare bir kalıbın içine, yükseklik yaklaşık 0,5 olacak şekilde dökülür.
  2. Oda sıcaklığında soğuması sağlandıktan sonra buzdolabına kaldırılır ve yaklaşık 4 saat bekletilir. Süre sonunda muhallebi küp küp kesmeye hazır hale gelecektir.

water_puding

Bici Şurubunu hazırlamak için iki yoldan bahsetmiştim. Hazır olarak yapmak isterseniz sadece iki çeşidi aynı ölçülerde karıştırıyorsunuz. Zahmetli yoldan gitmek isteyenlere ise şurubun tarifi hemen aşağıda yer alıyor.

poppy_rose_syrup

Gelincik şerbeti;
Gerekli Malzemmeler:

  • 250 gr Gelincik Yaprağı (Ayıklanmış)
  • 1 Lt su
  • 1 Su bardağı Toz Şeker

Bir su şişesine ayıklanmış gelincik yaprakları konur. Üzeri, şişenin ağzına kadar su ile doldurulur. Bu şekilde güneş ışığı alacak şekilde 3-4 gün bekletilir. Rengi suya geçtikten sonra, kalan su miktarı ile şeker, ocak üzerinde şerbet kıvamına getirilir ve bekletilen Gelincikli su, bu şerbetin içine konur. Soğuduktan sonra tekrar şişelenir ve kullanılmak üzere buzdolabında muhafaza edilir.

Gül şerbeti;
Gerekli Malzemmeler:

  • 200 gr Gül Yaprağı (Ayıklanmış)
  • 1 Lt su
  • 1 su bardağı Toz Şeker
  • 1 yemek kaşığı Limon Suyu

Gül yaprakları ayıklanır ve yıkanır. Bu şekilde hazırlanan gül yaprakları 30 dakika limon suyunun içinde bekletilir. Diğer tarafta su ve şeker, ocak üzerinde şeker eriyinceye kadar kaynatılır. Limon suyu ile birlikte gül yaprakları bu şerbetin içine alınır. 24 saat bekletilir. Süre sonunda şerbet süzdürülerek gül yapraklarından ayrılır. Şişelenerek, kullanılmak üzere buzdolabında soğutulur.

Artık mutlu sona ulaşma zamanı...

Su muhallebisi küp halinde kesilerek derin bir tabağa alınır. Üzerine buz taneleri ve hazırlanan şerbet. Finalde pudra şekeri;

bici_final

Cumaya ne olur bilinmez. Zaten yapmışım Pazartesi'yi Salı. Çarşamba ile Perşembe arada kaynarsa kusura bakılmasın. Farkettim ki haftanın günlerine takıldım gidiyorum.

Bu hafta güzel şeylere katılmalı ve takılmalı. Hem benim açımdan hem de sizin açınızdan. Şimdilik müsade...

Sevgiler ve saygılar,

Peçete Alışverişte;


Devamını okuyun...(Read more...)>>

7 Ağustos 2009 Cuma

Ortaya Karışık...

Birşeyler karıştırıyor muyum? Evet...

Tatile gittim mi? Evet...

Kelimelerle arama mesafe girdi mi? Evet...

Bir aylık özettir, yukarda yazdıklarım. İçlerinden şu anda bana en acı noktasından dokunan "Kelimelerle yaşanan mesafe" durumu. Bu süre içinde yazı yazma çabalarım daha çok yazdıklarımı silme olayına dönüştü. Diğer çabalar ise Bebi'nin büyüme sendromlarına ayak uydurma ve karıştırdığım işler oldu. Tatil ise kendimi bavul gibi toparladığım ve nedense dönüşte asla kapanmayan ve sığılmayan bir durum halinde idi. Hani tatilde ne yaptık, ne ettik dedikodusuna girmek istersek, başarı (!) ile çektiğim tek kare fotoğrafla özetlenebilir. Şarjı bırakmak gibi çok akıllıca bir iş yaptığımdan size oralardan sadece aşağıdakini getirebildim. Şu aralar ki aklı selim hallerime bakınca açıkcası büyük başarı olarak nitelendiriyorum;

summer



Yemekname'de 2 yıl geride kaldı. İnanılmaz bir başarı olarak nitelendirilmeli diye düşünüyorum. Açıkcası itiraf etmek gerekirse, yeniliklere ne kadar ayak uydurmak istesem de ben de başlangıçta bir miktar temkinli yaklaşanlardanım. İlk sayılarında bu kadar uzun soluklu olabileceğini düşünmemiştim. Bir yerde kopup gidecek şeklinde olaya baktım. Tamamen özveri ile hazırlanan, herhangi maddi bir durum içermeyen bir dergi ne kadar ayakta kalabilir ki!... Derginin annesi ve babası olarak nitelendirdiğim Devletlüm ve eşi, deli gibi çalışan insanlar. Dergiye yazı yazanlar ise hiçbir karşılık almadan bu işe hayatlarından zaman ayırıp yazıyorlar. Ve iki arada, bir derede bu dergi her ay başı internette yayınlanıyor. En argo ifade ile "Bana kapak oldu mu? Hem de nasıl!" demek istiyorum ve en başta olmak üzere Devletlüm'ü ve eşini, emeklerinden ve özverilerinden dolayı bütün gelmiş, geçmiş yazarları tebrik ediyorum. 2'lerin sonuna nice rakamlar gelmesi dileği ile MUTLU YILLAR SANA YEMEKNAME...




yemekname



Hani dedik ya bir işler karıştırmanın peşine düştüm diye; bir süredir Yemekname gibi ama sadece tatlılar üzerine çalışan yabancı bir dergiyi internetten takip ediyorum. "DESSERTS MAG"; tatlı üzerine uzmanlaşmış ve bizler tarfaından da ilgi ile takip edilen yabancı blog yazarlarının tariflerinin yayınladığı derginin, geçmiş sayılarından birinde Türkiye'ye kısaca yer vermişlerdi. Hızımı alamayarak bir mail gönderdim. Arkasından gelen mail ve bu şekilde gelişen olaylar zinciri... Dergi yayınlandı, içinde Türkiye'den bir tarifle. Kendi adıma gururlandım ama açıkcası bizim adımıza daha çok gururlandım. Yayınlacak tarifin seçimi için "Friendfeed" teki arkadaşlardan büyük destek aldım. Müge Cerman, Sunipeyk, Elifile, GFK başta olmak üzere fikir beyan eden bütün arkadaşlara ithaf ediyorum bu tarifi. Aynı zamanda Bozcaada'dan Ada Cafe'nin sahiplerinden Melih Bey ve eşine yardımlarından ve gösterdikleri ilgiden dolayı ayrı bir teşekkür borcum var. Gelincik Reçeli ve Şerbeti ile tanışmak isteyenlere, tanışıpta tadı damağınızda kaldıysa, ulaşacağınız tek adres "Ada Cafe" olacaktır. Dikkat ettim; hala hangi tarif uygulandığı konusunda inatla açıklama getirmemeyi de başarmışım. Benim çocukluğumun, annem tarafından sokakta yenmesi yasaklanan ama benim gizli gizli yediğim tatlısı BİCİ BİCİ yapıldı ve yayınlandı. Onlar memnun, ben memnun. Hafif bir çocukluk kaçamak durumları ile birlikte reçetenin Türkçe versiyonu bir sonraki yazıda...

desserts_mag



Tatil planlarındaki tarih değişikliğinden dolayı bir çiçek dersi ertelenmek zorunda kaldı. Bir önceki dersten notlardan özellikle belirtmek gerekirse en çok boyama kısmında zevk aldıklarını gözlemledim. Hani ellerinden fırçaları almakta zorlandım. Çok keyifliydi. 26 Ağustos 2009 tarihindeki dersimiz için kayıtlar, diğer taraftan Eylül yani yeni sezon için de ben de çalışmalar devam ediyor. Beklemedeyiz...

cicek1 cicek2

cicek4 cicek3

Pazartesi Bici Bici ile görüşmek üzere...
Haftasonunuz, açık pencereden giren yağmurun serinliği kadar güzel geçmesi dileği ile...
Sevgiler ve saygılar,

Peçeteden Not: Güzel yorumlarınızın hepsini okuyorum ama cevaplandırma konusunda aynı başarıyı gösteremiyorum. Lütfen kırılmayın. Takip ettiğiniz ve yorum yazarak zaman ayırdığınız için kucak dolusu sevgi gönderiyorum.


Devamını okuyun...(Read more...)>>