31 Aralık 2007 Pazartesi

Eski Yıl Yazısı...

Bugün önemli bir gün mü? Bilmiyorum. Hani hep hayatımın dönüm noktalarından bir dediğimiz bir gün mü? Eğer öyleyse ben o günü 35 yıldır yaşıyorum. Her 31 Aralık günü melankolik bir mutluluk içinde gitgeller yaşıyarak hemen bir değerlendirme derdine düşüyorum. Özellikle Şebnem Ferah'a takıldım bu aralar. Son bir haftadır şarkı sözlerinin içinde sanki bana geçen yılımın değerlendirmesini yapmamı kolaylaştıracak kelimeler saklamış gibi deli gibi dinliyorum ve bulmaya çalışıyorum. Aslında bu 2007 yılının yazısı kendimden ziyade size yazılmış olacak. Sadece size... Kazandıklarım, kaybettiklerim... Hayatıma hoşgelenler ve hayatımdan yolcu ettiklerim...

Tam bir yıl önce bugün sayfamı açmıştım. Neler olacağını bilmeden... Düşündüğümde kendi kendime yaşadığım o heyecan beni şimdi gülümsetiyor. Uzun gibi gözüken ama kısacık süren bir yılın ardından bu satırları sizleri, yüzlerinizi ve isimlerinizi düşünerek yazıyorum. Kendi kendime iken beni kendinize ait o koskocaman dünyalarınıza aldınız. Bana süprizler hazırladınız, beni ağlattınız ve beni mutlu ettiniz... Teşekkürün farklı bir boyutu yaşıyorum kendi içimde... İyi ki var oldunuz... Hayatıma hoşgeldiniz... Hayatımdan yolcu ettiklerim ise daima gülümseyerek hatırlanacak. Yaşanmış ve yaşanmamışlıklar adına...



Geçmişte sayfalar dolusu yazardım. Her senenin başında bir dolu kararlar alır, geçirdiğim yılın acımasızca eleştirisini yapardım. Artık yapmak istemiyorum. Yaşadığım geçmiş ile barışmak ve gelecek ile ilgili geleni gülümseyerek karşılamak istiyorum ön yargısız...



Aslında tek kararım; su gibi duru olmak ve hep akmak...



Sizi bilmem ama ben karar verdim
Su gibi duru olup hep akmaya
Başka sular tanıyıp hep çoğalmaya
Dalgalanmaya taşmaya
Son günlerde çok düşünür oldum
Zor zamanları çabuk atlatır oldum
Yalnız mıyım insanlar içinde
Arkadaşlarım aşklarım içinde
Yara aldım bundan iki yıl önce
Hiç susmadım şarkı söyledim günlerce
Artık kısa cümleler kuruyorum
Sevdiklerim sevmediklerim yanımda
Kabullendim her şeyi olduğu gibi
Yola çıktım yarınlara
Son günlerde çok düşünür oldum
Zor zamanları çabuk atlatır oldum
Bakıyorum aynaya her gece
İçim rahat biraz yorgunum sadece


Hayatıma giren herkese yaşanmış her şeye
Teşekkürler büyüyorum sizinle...

















Kurduğumuz ve kuracağımız bütün cümlelerin kalplerimizin sıcaklığından gelmesi dileği ile...


Mutlu Yıllar...







Devamını okuyun...(Read more...)>>

16 Aralık 2007 Pazar

Hayırdır İnşallah!! Yeni Tarif Var...

Bu tarifte bir problem var. Ne zaman yazamaya karar versem, terslikler peşisıra geliverdi. Son 10 dakika önce bilgisayarın başına geçtiğimde aldığım bir telefon haberi ile zıvanadan çıktım. Kim daha inatçı bilmiyorum... Yazılmamak için inat eden tarif mi? Yoksa yazmak için azmeden ben mi? Umarım bu tarifi yayınlamak hayırlı ve uğurlu gelir, hem de vatana ve millete... Vallahi korkuyorum bu tariften yaaa...

Son dakika: Son cümleyi yazarken Bebi'nin ayağı kaydı ve yere düştü...

Kitchen Aid ile Vişneli Müfin
















12 adet müfin
Hazırlanma süresi: 40-45 dk
Servis süresi: 15 dk

Gerekli malzemeler:
  • 225 gr elenmiş un
  • 115gr eritilmiş ve soğutulmuş margarin
  • 175ml süt
  • 2 yumurta
  • 175gr pudra şekeri
  • 250 gr dondurulmuş vişne (Çözülmemiş)
  • 100dr damla çikolata
  • 2 + 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 1 poşet vanilya

Fırın 180 derecede ön ısıtma yapılır. Un, kabartma tozu ,tuz mikser haznesine konur. Pudra şekeri ilave edilip, ortası havuz şeklinde oyulur. Havuz kısmının içine yumurta, eritilmiş yağ, süt ilave edilerek mikserin 2. hızında 30sn süreyle karıştırılır. En son vişne ve damla çikolatalar el ile karıştırılarak ilave edilir. 12'lik mufin kalıbına paylaştırılır ve 35dk fırında pişirilir.


Peçete'den notlar:

1. Yukardaki müfin tarifinin orjinali Kitchen Aid Yemek Kitabında yer almaktadır. Türkçe olarak Kitchen Aid satan yerlerde bulabileceğiz bu kitaplar soslar, makarnalar, ana yemekler, pasta, krema gibi 150 adet tarif var. Malzemeler istediğiniz değişikliği yapabiliyorsunuz. Tavsiye ederim.

2.Tarifi Kitchen Aid dışında herhangi mikser ile de yapabilirsiniz. Önemli olan çiğ hamurun çok karıştırılmaması. Yaklaşık 1-1,5 dakika çırpmak yeterli oluyor.

3. Bebi'yi merak edenler; yaklaşık 1 dakika ağladıktan ve düştüğü yeri dövdükten sonra yoluna devam etti.


Devamını okuyun...(Read more...)>>

8 Aralık 2007 Cumartesi

Kanat Oldun...

Sen mi bana geç kaldın, ben mi sana erken geldim bilmiyorum. Ben demistim kanat oluyor dokunduklarım. Sen de bir kanat buldun kendine, özgürsün artık... Yorulursan, gel yamacıma... Gri bulutlardan korumaya çalışırım seni. Sarılırım sana kocaman... Ne olursa olsun beklerim ben seni...

Ama,

Kanatların var artık senin...


Devamını okuyun...(Read more...)>>

5 Aralık 2007 Çarşamba

Kürkçü Dükkanı Nerde?

Yazdım, yazacağım derken günlerin hızlı gidişatına gene kendimi kaptırdım. Bir taraftan bloga yazı koyamadım endişesi ve suçluluğu taşırken, diğer taraftan da yaşadıklarımı kaçırmamak adına notlara devam ettim. Gene yoğun duyguların yaşandığı bir dönemden geçtik. Esra, Kevgir, düğün, fuar, Isparta şeklinde konu başlıkları oluştu. Hayatın devam ettiği gerçeğini içimize sindirmeye çalıştık. Ve gene yollara döküldük. Tukkan (Punto Amca, en kısa zamanda açıklaması geliyor.), ev ve fuar alanı şeklinde kendime bir üçgen oluşturdum.

Evde herşey yolunda demek isterdim ama Bebi'nin artık bir birey şeklinde takılmaya başlaması ve hatta giyinip evden kaçma girişimleri (Duyurulur; boyu uzamış!!!) bizler tarafından hemen değerlendirmeye alındı. Arkadaşlar, itiraf ediyorum; büyüyüyen bir oğlum ve o büyüdükçe küçülen bir ben var. Peşinden yetişmeye çalıştıkça arkadaş daha da hızlanıyor. Bu arada kendileri son bu halde bulundu, gerisini siz düşünün artık... Hala şirin buluyor musunuz bilmiyorum ama Bebi bu resmin çekilmemesi için suratına, çığlıklar eşliğinde inanılmaz şekiller verdi. Anne de inatçı keçi, resimlerini çekti durdu... Son karede, herkes çikolatalanmıştı...

Tükkan bu aralar tam "Deli kız'ın çeyizi" şeklindeydi. "Yeşil Elma" yapımcısı Filiz Erdoğan'ın düğünü için 600 adet düğün kurabiyesinin yanısıra bir de Sezer Sezar'ın yeğeninin düğünü araya sıkışıvermişti. Azmettik ve başardık. 1 hafta içinde 600 kurabiye, 7 katlı maket düğün pastası ve 300 kişilik dilim pasta... Oldu mu? Oldu ve oluyor... Bu arada başa gelenleri ayrıca yazacağım. Şimdilik sadece maket pastanın straforunu göstermek ve Sezer Sezar'ın bu straforu gördüğünde söylediği sözleri yazmak isterdim ama hepimizin sağlığı için sadece maketi göstermek ile yetiniyorum. Maket'in yanında gördüğünüz Sevgili Özlem... İşlenmeye hazır cevherdir kendileri. Ama bizden önce birileri keşfetmiş, "Arka Sokaklar" da oynuyor. Kurabiyeler üzerinde çok emeği var. Kendisine teşekkürü borç biliriz... (Tütüm ve The Ogretmen, sizleri asla unutmadım...)

Fuar kısmı için bir alttaki yazı aslında güzel bir özetti. Bu özette eksik kalanlar ise bizi ziyarete gelenlerdi. Sevgili Pastalila, Selen ve ismini alamadığımız ama bizi bloglardan takip edenler. Ayağınıza sağlık, tatlı yorgunluğumuzu bizlerle paylaştınız... Geldiğiniz için teşekkür ederiz.


Şimdilik bu kadar, bir de bugün muffin tarifini yetiştirirsem kendime kocaman bir aferin vereğim. Siz ne dersiniz?
Peçete'den not: Başlık için Punto Amca'dan alıntı yapılmıştır. Teşekkür ederiz.


Devamını okuyun...(Read more...)>>