15 Temmuz 2007 Pazar

Kimler Geldi... Kimler Geçti...

Uzun uzun giriş yapmadan direkt olarak olaya giriyorum. Bir telefon, çiçekçi : "Açık adres alabilir miyiz? Teslimatınız var!" Hiii!! Ay çiçek gelmiş, kimden acaba? Ben hayatımda bu kadar şirin ve heyecanlı çiçekçi görmedim. Hem de ailecek geldiler. Tam süpriz oldu. Karşımda Kuzey Bebek vardı, annesi ve babası ile birlikte. Çığlıklar içinde Aynur'a saldırdım. Kucaklama kavramına böylece yeni bir boyut getirdim. Böylece mutluluklarımın başlangıcına adım attım. Uzun uzun sohbet ettik. Aynur ve Ömer inanılmaz bir çiftler. Kuzey ise muhteşem. Kesinlikle tez konusu olurlar ailecek... Aynur'a not: Bacım, geldiğiniz İstanbul'a, hala yerleşemediniz mi???
Suzi'yi, Burcu sayesinde tanıdım. Ortak noktalar göçmenlik ve erkek bebeler olunca biz aldık başımızı gittik sohbette... "Ben bu işlerden anlamıyorum" diyor ama yaptığı kekler nedense bu cümlenin yakınından dahi geçmiyor. Suzi; sesim geliyor mu? Seni keklerin ile birlikte bekliyoruz.
İkinci misafirimiz Bebişi ile Pınar'dı. Gördüğüm ikinci en uzun boylu hatun kişi. Ben ondan ziyade o güzel bebişin olduğu karnı sevip durdum. Bir ara acaba rahatsız olur mu acaba dedim ama açıkcası pekte kafama takmadan sevmeye devam ettim. Bu arada Pınar'a huzurlarınızda bir notum var: " Pınar'cığım, senden fazla para almışız. Müge bu konuda farklı bir yaklaşımda bulundu ama asla ve asla kafamızda öyle bir düşünce yoktu. Anons ediyorum 3ytl alacağın vardır. Vatana hayırlı olsun!"
Bir sonraki misafirimiz Neslihan'dı... Nesli bir akşam vakti sessiz ve usulca tukkan'dan içeri girdi. Biz ise o sırada Tütü ile son takılacak raflar ile ilgili kriz geçiriyorduk. Sıcacık bir merhaba ve güzel dilekler. Onunla da ayak üstü yapılan uzunca bir sohbetin neticesi hemen ısındık birbirimize... Bir cumartesi günü kurabiyelerle buluşmak üzere ayrıldı tukkandan, aynı sessizlikle... Veeee meşhur cumartesi. Şekerler o cumartesi tukkan inanılmazdı. Benim çığlıklarım, kahkalar, çörekler, kekler, kurabiyeler kısacası herşey inanılmazdı... Selen, Müge, Neslihan, Özlem ve sonradan Gökçe... Selen'in şekerliği, Müge'nin tuzluları, Neslihan'ın nazar boncuğu kurabiye ve minik kekleri, Özlem'in çikolata ve vişneli cupcake'leri ve Gökçe'nin güzel gözleri güne imzasını attı. İtiraf ediyorum dedikodu da yaptık, tarif te verdik,güldük de... Her türlü duyguyu yaşadık, hatta Pınar'a naklen bağlandık. Kızlar sizi tarif edebilmek için bir kelime bulamıyorum. Çocukluk arkadaşı gibi aldınız beni sarıp sarmaladınız. Hem de o gün, bizim için zor bir gündü. Siz o günün kahramanları oldunuz. Umarım daima bir arada oluruz. Sağolun , varolun...
İpek " Ben size gelmek istiyorum " dediğinde heyecanlandım. Bloglar içinde bazı isimler benim için özel bir yer tutar. Yaptıkları işler, gösterdikleri sabır ve itina, başladıkları nokta ile geldikleri nokta, dünyaya bakışları, ben de hep o isimleri bir yerlerde toplama sebep oldu. İpek'te o isimlerden biri. Bir geldi, pir geldi. Projeler türedi, beyin fırtınaları koptu. Hatta aldı beni önüne kattı, götürdü rüzgarı ile... Açıkcası benim de itirazım olmadı bu güzel rüzgara... Güzellikler bizi, sizi, hepimizi bekler...
Bir elinde kocaman tabak, bir elinde güzeller güzeli bir prenses ve yüzünde kocaman gülümseme ile kapımızdan giriverdi. Yaptıklarına mı baksam ve hatta yesem, prensesi mi öpsem, ona mı sarılsam, bilemedim... Sevgili Burcu, ayağına sağlık, ellerine sağlık, en önemlisi o kocaman , sıcacık yüreğine sağlık. Hep gel, her zaman gel... Ve geldi. Sevgili Burcu, bu sefer Sevgili Ufuk'u da yanında kaptı geldi. Ufuk senin tanımakta geç kaldım ama bu açığı en kısa zamanda kapatmak için elimden geleni yapacağım. Huzur veren tarzın ile aslında herkesin hayatında mutlaka olmalısın diye düşünüyorum. Hoşgeldin, sefa getirdin... Hele kaşıkların var yaa... Bu kadar mı tukkan için uygun olur...

Sevgili Esra; bir çalişan anne olarak klubüne hoşgeldim diyorum. Umarım bir fuar macerası ile başlayan arkadaşlığımız uzun yıllar devam eder. Her kahvemiz ve çayımızda yanımızda olacaksın arkadaşım.

Asıl bomba şimdi geliyor; gözlerime inanamadım, çığlıklar içindeydim. Münevver Abla ile tanıştım. Özür dilerim kaba bir tabir olacak ama başkası da buraya uymuyor. Zımba gibi bir kadın karşımdaydı. Onun karşısında ben kendimden utandım. Hayat dolu; acılarına rağmen, enerjik; yaşıtlarına rağmen, teknoloji takipcisi; bir çok "Ben interneti bilirim" diyen kişiye rağmen... Bu cümleler alır başını gider. Onu tanımak ve sohbet etmek, benim için çok güzel bir deneyim oldu. Tekrar gelmeli, mutlaka gelmeli... Münevver Abla... Siz de hep gelin...
Yelda, görsel yönetmenim olarak kaderime taht kurdun diyorum, başka da birşey demiyorum. Bacım en kısa zamanda bekliyoruz.
Kısacası geçen ayımız heyacanlı, bol çığlıklı ve kahkahalı geçti. Bu arada eğitimlerimiz başladı. Bazı bölümlerini görsel yönetmenimizin kamerasından izleyebileceksiniz. Onunla ilgili hazırlıklarımız da yarın tamamlanıyor. Yanımızda olan ve olmayan herkese teşekkürü etmek istiyorum.İyisiyle, acısıyla sizin sayenizde güzel günler ve projeler bizi bekler...
The Ogretmen; seni unutmadım bacım ama sana ayrı yazı ister...
Kırmızı'ya not: Keşke burda olsaydın, hep aklımdasın. Dilek ağacına ilk çaputu bağladım...

19 yorum:

Selen dedi ki...

Canımın içi, en şeker ev sahibi; en güzel çığlık atan - en içten sarılan, şirin mi şirin bir tükkan sahibi, yüreği dev, zekası ve azmi bomba güzel işkadını...
Seninle tanışmak çok güzeldi. Arkadaşlığımızın sonsuza dek sürmesi ümidiyle seni kocaman öptümmm

Adsız dedi ki...

O günün, sohbetin, çığlıkların, kahkaların sesi hala kulaklarımda, birbirinden nefis keklerin, kurabiyelerin tadı da hala damağımda desem, en doğru tanımlama olur. Planlasak günler önceden belkide bu kadar hoş olmazdı.Ev sahipliğin muheşemdi Ayşemcim, Bake Shop Club diyorum artık ben oraya, bizim buluşma noktamız..

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Ne güzel. Çok kıskandım doğrusu. Keşke orada olabilseydim. Ne diyelim bir gün olur belki. Sıcacık paylaşımlarının devamını diliyorum Ayşem.
Sevgiler,

Nukhet dedi ki...

Yaaaaa
Ben de cok istedim o kisacik 1 hafta da orya gelip bir merhaba demeyi ama olmadi mi olmuyor, cocuklar, cok ama cok sicak havalar, karsisi olmadi yapamadim. Bu sefer bizim yakindaki Bake shoptaydim ama bir dahakine orada da olabilmek icin elimden gelini yapacagim. Sevgilerimle Aysem.

Yemekbahane dedi ki...

İnanın çok imrendim..Ben de olmak istedim, sizleri tanımak istedim.
Çok hoş paylaşımlar bunlar..

Sevgiyle kalın

Müge

Sanem dedi ki...

Çok güzel, e bir gün yurt dışından da gelen olacak, o günler de gelecek ;)

bir demet feslegen dedi ki...

Öyle güzel anlatmışsınız ki orada olmayı istememek mümkün değil...
Sevgiler

Adsız dedi ki...

Bacım,yazdıkların çok hoşuma gitti.Ne güzel gelen gidenin bol olmuş.........Zaten orası sayenizde sıcacık bir yer(Tütü de var ya)En kısa zamanda gene kaçıcam tükkana,sevgiler......

Yelda Gürbüz Erdoğan, PMP, PMI-ACP, PMI-PBA dedi ki...

Tükkana gittikçe gidesi geliyor insanın. Artık tatlı sahibi Ayşem'den midir, sıcakkanlı Tütü'den midir, güzelim kek kokuları mıdır yoksa hepiciği midir nedir? Benim için terapi gibi oluyor açıkcası oraya gitmek, iyi geliyor yani. Şimdi kara kara düşünüyorum, yazlığa gideceğim ya 1 ay nasıl dayanacağım tükkana gitmemeye, bağımlılık yaptı da :)Bu aralar gene geleceğim Ayşemciğim haberin ola . Ayrıca görsel yönetmenin her zman hazır ve nazırdır her türlü çekime.Ey Ayşem'in Bake Shop'una gitmemiş mutfak kadınları, birleşin ve gidin :) Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Sevgili Ayşem, ben de seni, Tülay'ı tanımış olmaktan çok mutluyum. Yalnız, Bebi'nin elimdeki keki yemek için parmağımı çekiştirip ağzına götürüşünü unutamıyorum. Keşke yakın otursak da ara sıra onu bana bıraksan. Benim için onu doya doya kokla olur mu?
Seni, Tülay'ı öpüyor, ben de o sevimli dükkana bir daha gelmek istiyorum.
Sevgiyle, Münevver

Pasta Cafe dedi ki...

Canımmm, çok güzel bir gündü. Tekrar geleceğim ama bakalım ne zaman ? İlk fırsatta diyorum ve seni çok öpüyorum arkadaşım.

MorKoyun dedi ki...

Boyyyle boynum bukuk-hafif sola egik-okuyorum kimler gelmis kimler gecmis..

Özlem dedi ki...

Ayşem' ciğim diğer arkadaşlar gibi ben de çok imrendim sizlere . Her hafta sonu niyetlenmeme rağmen olmadı bir türlü. İnsallah kısa zamanda geleceğim. Kolay gelsin, sevgiler

hanimiş dedi ki...

Okudum okudum.. Kıskandım biraz, sonra tam bozuluyordum ki hah tamam benden de bahsetmiş :)E ben de geldim ve de gectim ve hatta gelip gecmeye devam edecegim ne de olsa Bakeshop'tan.. Ayrı yazı istemem bu kadarı da kafi :) Nasıl da mağrur bir yorum oldu

Neslihan dedi ki...

Ayşem'cim herşeyi çok güzel anlatmışsın, herkesin ilk geldiği anda, seni, Tütü'yi ve tükkanı gördüğü andaki hislerini yakalamışsın yazında, en azından benim için kesinlikle öyle, ve bizler için çocukluk arkadaşı gibi demen çok hoşuma gitti, gerçekten hepimiz o sıcaklığı hissettik ama o duyguyu veren sensin belirtmek lazım:) Bu duyguların hep sürmesi dileklerimle:)
Sevgiler
Not: en kısa zamanda tekrar gelicem, beklediğinden kısa olabilir:) buradan tüm clup üyelerine duyurulur

Berceste dedi ki...

Ben gelince de aynen bu şamatayı ve de Bebi'yi istiyorum bak ona göre... Vapur gezisi yapalım biz şöyle Kavaklara falan... Kurabiye pastalar, kilolara dikkat!!!

Adsız dedi ki...

ÇOK ŞEKERSİN
VE ÇOK ÖZEL
:)

Adsız dedi ki...

Sevgili ayşem
Yazılarını okuyorum Bake shop 'u açtığın için seni kutluyorum. Seninle yağmur'un doğum gününde tanışmıştık ( Lila şapkalı ) bilmem hatırladın mı?
yolum beşiktaş'a düşerse mutlaka sana uğramak istiyorum. Oğlunu ve seni sevgiyle kucaklıyorum..

Adsız dedi ki...

Gülçin
Sevgili ayşem Bake shop 'u açtığın için seni kutluyorum.Yolum beşiktaş'a düşerse mutlaka uğramak istiyorum.Bilmem hatırlar mısın seninle yağmur' un doğumgününde tanışmıştık (Lila şapkalı) dersem belki anımsarsın .Oğlunu ve seni sevgiyle kucaklıyorum .....