21 Ağustos 2007 Salı

Bavul, Uyku ve Bebi

Uyumak istiyorum. Yer: Didim. İstanbul'a dönüş var. Ben uyumak istiyorum. Kalkıp bavulları toplamam lazım. Zor geliyor. Tekrar sıkıca gözlerimi kapatıyorum. Biliyorum gözlerimi açtığımda bavullar bir şekilde toplanmış olacak. Sanırım yeterince sıkı kapatmadım gözlerimi. Hala toplanmaları gerekiyor. Yaşadığım bütün tatillerin son gününde uyanmak istemediğimi öğrendim. Uyanmak = Bavul Toplamak. Bu matematiksel denklem benim gri hücrelerim tarafından şiddetle red ediliyor. Tatil için ayrılmış sürenin yarısından fazlasında bavul düzgünken, anlamadığım bir sebepten dolayı dönüş zamanı yaklaştıkça dağılıyor. Acaba o da mı dönmek istemiyor? O dağınık, ben hepten dağınık. Zaten Bebi'de uyumadı. "İstanbul'a dönünce bu uyku işini halletmek lazım" şeklinde kendimce bir karar ve iç ses yaptıktan sonra bavulları topladım. Mutlu değildim ve hala uyumak istiyordum.
İstanbul'dayız. Bebi artık kendi odasında uyumalı. Kendi kendine uyumayı öğrenmeli. Metotlar içinde kulağa en acımasız gelen ve anne sabrını test eden yöntemi seçtim. Acılı ama kısa... İlk gece ağladı, yanına gittim "Burdayım." dedim, sarıldım. O ise ağlamaya devam etti. "Her ikimizin iyiliği için..." dedim ve odasını terk ettim. Kendimle onun arasına bir duvar ördüm. Gecenin 3'ünde karanlık salonda oturdum ve bekledim. Ağlamamasını bekledim. Ağlamak istedim, yapamadım. Gitmek istedim, ona sıkıca sarılmak istedim... Duvarı aşamadım. Sessizlik ve uyku... 2 saat sonra herşey yeniden yaşandı. Sabah olduğunda o uykuda ben ayakta... 2. gün ve 3.gün benzer yaşandı. 4. gün sadece ufak bir sızlanma ve uyku... 5.gece sadece uyku... Ortada kazanan var mıydı, bilmiyorum. Kitaplar "Sabredin, sonunda kazanan siz olacaksınız" diyor. Neyi kazandım? Uykuyu mu,yatağımı mı? Koskocaman bir "Bilmiyorum"... Bildiğim: yüreğim darbe aldı. Duvar örmenin zorluğundan ve o duvarı aşamamaktan, aşmamam gerektiğini bilmekten dolayı yüreğim darbe aldı. Benim hayalim bir ütopyaymış. Bebi kendi kendine yapar diye düşünmüştüm. Öğrenme ve öğrendiklerini uygulama adına bizim otoritemize ihtiyacı var. İşin traji komik yanı; onu disipline ederken aslında kendimi disipline ediyormuşum. Bu yöntemi tavsiye eder miyim? Cevap size kalmış...
Sonuç: Bebi içerde mışıl mışıl uyuyor, anne ayakta uykusu gelsin diye bekliyor. Saat:03.38 ...

27 yorum:

Adsız dedi ki...

Aysem cım, annem hep derdı de ınanmazdım, sen de anne olunca benı anlıycaksın dıye.. Anneyiz biz, bırbırımızı bızden daha ıyı anlayan olamaz.. Ben de Özge yı sütten keserken yasamıstım senın yasadıklarını, o ıcerde ben diıer odada ağlamıstık.. Ama, ben senın yasadığın sucluluk duygusa yenıldım. Evet memeden kesıldı, ama kıyamadım yanımda yatırdım.. Vee, hayatımın hatasını yaptığımı anladım. Kız eşşek kadar oldu hala bensız uyumuyor:(( Biri bana yardım etsıınnn..

sevgıler
fıdan

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Başka çare yok ki. Mecburen böyle olacak. Yoksa önüne geçilemiyor bir daha. Üzülme Ayşem...

Adsız dedi ki...

Ayşem'cim yeni bloğunuz hayırlı olsun. Bol kazançlar getirsin. Bende oğlumun yatağını daha ayıramadım. Yaş oldu 2. Ama ne acelesi var dimi canım askere kadar ayırırız inşallah! Bu arada canlı yayını senden kıskandım bacım. Ama dinleniyorum bol bol, temiz hava, bol güneş, buzz deniz daha ne lsun, öpüyorum kocaman, sevgiler...

Adsız dedi ki...

Canım arkadaşım,kıyamam ben sana...Esasında en iyisini yaptın,bunlar küçük şeyler....Birde büyüyünce gör herşekilde seni kullanmaya başlayacak.Bir yerde sınır koymak gerekiyor,ama çok zor...Hepimize bu konularda sabır diliyorum....

Bocuruk dedi ki...

Sevgili Ayşem,
Büyük kızım ayakta sallanarak uyurdu. Eşimin seyahatte olduğu bir dönemde aynı senin yaptığını yaparak, kendi kendine uyumayı öğrettim ona. Miniğim ise doğduğundan beri bu konuda sorunsuzdu. Ama 4 yaşla birlikte bir korku peydahlandı ve yalnız uyuyamaz oldu. Odasındaki kanepeye uzanıyorum. O uyuyunca gideceğimden korktuğu için ara ara gözünü açıp kontrol etmekten uyuyamıyor. Korku öyle bir şey ki duvar falan da öremiyorsun. Geçmesini beklerken ona güven vermek şart. Sonuçta sen alıştırmışsın ve dediğin gibi ikiniz için de en iyisi bu. Sakın üzülme, en doğrusunu yaptın.
Sevgilerimle...

Unknown dedi ki...

Ayşemcim bir burukluk yaşasanda en güzeli böylesi yoksa büyüdükçe Fidanın dediği gibi işler dahada zorlaşıyor.
Bu arada bülteninize kayıt oldum bekliyorum gelicekleri..
Sevgiler
Selda

Unknown dedi ki...

Ha bu arada haşhaşlı muffinler ile ilgili sorumun cevabını hala beklemedeyim haberin ola.

Müge Hüner dedi ki...

Ben sana hiç kıyamam sarı şeker;
Fidan a katılıyorum anne olmadan sizi anlamam çok zor, annemde hep böyle söyler ama çok sevdiğim bir arkadaşımız aynı konu ile ilgili bir anısını anlattı;
Daha 6 aylık falanken artık ayrı yatmalı demiş doktor, unutmayın o en az sizin kadar akıllı ve size neyi, nasıl, ne kadar sürede, ağlayarak yaptıracağını çok iyi biliyor. Bir gece bırakın ve çatlasa bile yanına gitmeyin, arkadaş o gece iş bahanesi ile Ankara'ya gitmiş ve gecenin bir vakti eşini aramış, eşi salonda ağlıyor bebek yatağında, oda başlamış telefonda ağlamaya.Ama sabretmişler. Ertesi gece daha yatağına koyarken, gözlerini kapamış bebek.Sadece bir gece ağladık ama rahat ettik diyor, ruhun yara almasın, onun için güzel bir şey yaptın sen, gelişimi için...
Çok öperim seni..

Adsız dedi ki...

diyeceğim odur ki: tahsil hayatı veya modern hayat bize herşeyi metodlarla yapmayı öğretti. yüreğimizi kenara bırakıp metodlara sarıldık. sonunda yüreğimiz acıdı incindi ama metod kazandı da neyi kazandı?yüreğimle yaşayacağım, kurallarımı kitaplardan veya beynimden veya internetten veya ondan bundan değil de kalbimden koyacağım bir hayat istiyorum. en azından çocuklarımız için.kendi doğrularım yetsin bana lütfen.
yazıyı okudum ve bunlar oldu...
sevgiler
kulpsuz

gülriz dedi ki...

Ayşemim, canım benim. İçin acımış senin, sadece gözlerin değil yüreğin ağlamış, canın acımış hem de Bebiden çok daha fazla. Ben bilmem, bilemem ama bak herkes doğrusu budur diyor. Hem ben Bebiyi, can Batuyu efe yürekli bir bebek olarak tanıdım, O efe yürekli koca bir adam olacak. İkinizi de kocaman öpüyorum, bu sefer en çok seni öpüyorum yüreğindeki sızı dinsin diye. Kocaman sevgiler

NiNo dedi ki...

cocuklarla birlikte bizde buyuyoruz ogreniyoruz yeni seyler sana cooook kolay gelsin zor bir surec

pecete dedi ki...

Fidan; onun kokusu ile uyanmak sanırım vazgeçilemez birşey... Durum müsaitse devam...

Burçi; sevgilerim sana doğru...

Ebru; askere kadar ne yaparız bilemedim valla, bu gidişle öyle olacakmış gibi gözüküyordu. Sen tatil yap bacım, boşver bizleri...

Suzim; cidden zoru başarıyoruz galiba... Hele sen 2 adet büyütüyorsun. Amanın amannn...

Bocuruk; açıkcası "korku" duygusu bu konuda hep beni duraksattı. O duygu çok yıkıcı çocuuk için. Şimdilik iyi gidiyor... Bakalım o günler gelince neler olacak? El birliği ile birşeyler yaparız diye düşünüyorum. Sevgiler...

Selda; gecikmiş cevap. valla tarif büyük muffin çin birşey demedi. Belki olur ama yumuşaklık ve kekin dokusu o şekilde mi kalır. Açıkcası bilmiyorum. Ben dener sana sonucu bildiririm istersen. Konumuza gelirsek zor dostum, zor...

Pisi; valla çocuklu da güzel çocuksuz da... Ama ciddi şekilde sabrın test ediliyor. Hazırlıklı ol pisicim...

Kulpsuz; yazdıkların beni etkiledi. Doğruların peşinden hep git, beni de boşver. Afferin bacım, helal olsun sana...

Aybike Ceylan dedi ki...

Sevgili Aysem,
Hemen hemen hepimiz ayni seyleri yasamisiz, oyle ya da boyle. Benim ikiz kizlarimda 2.5 yasina kadar Turkiye'de hep kucakta uyudular. Ama Amerika'ya gelipde tek basima kalinca, ozellikle ilk zamanlar cildiracakmisim gibi geldi,bir onu uyut bir otekini. Derken bir sekilde ogrendiler ya da ogrendik tek basimiza uyumamiz gerektigini, kucakta degilde yatakda.
Simdi kizlarim 6.5 yasindalar ve herkes kendi yerinde, kendi odasinda misil misil uyuyor.
Senide iraden dolayi tebrik ediyorum, olmasi gerektigi gibi olmus, biraz aci veriyor aglamalari ama baska care yok maglesef.
Sevgilerimi gonderiyorum ve kolayliklar diliyorum.

Neslihan dedi ki...

Ayşemcim, hoşgeldin diycem ama, yazından anladım ki kendini pek hoş hissetmiyorsun, çocuk sahibi olmadığım için birşey diyemiyorum, ama ablamda aynı süreci geçridiği için sadece daha iyi anlıyorum, eminim ki zor ama onların iyiliği herşeyin önüne geçiyor, eminim kısa zamanda yeni duruma sen de bebi de alışmış olacak, kendini üzme derim:)
Tükkana olan borcumu unutmadım, tatildeydim, haftasonu tekrar gidiyorum, artık dönüşte geleceğim size:)
Sevgiler

ufukmutfakta dedi ki...

Ayşeeeeem, ben hala Bora'yı koynumda yatırıyorum. Bora 5 yaşında ve ben geceleri uyanıp, onun ellerini öpüyorum, ensesini kokluyorum. Uğur'a da böyle yapmıştım. Ama Bora doğunca o kendiliğinden odasında ve yatağında yatmaya başlamıştı.Hiçbir sorun yaşamamıştım. Bekliyorum, bekliyorum. Neyi mi bekliyorum. Bora'nın kendiliğinden abisi ile ortak odalarına ve kendi yatağına taşınmasını. Yoksa ben bunu yapamayacağım. ( Yapmak için gayret gösterdiğim de söylenemez )ve yazını okurken seni o kadar iyi hissettimki burnumun direği sızladı. Neyse duygusallığı bırakıp, davranışının çok doğru olduğunu söylemeliyim. Bunu bilim adamları da söylüyor değil mi? Birde yaşlılar böyle davranılması gerektiğini söylerler. Çıkarılan sonuç;Yaşlandıkça bilim adamı mı olunuyor ne?

Adsız dedi ki...

Pek sevgili peçetem ; neticede alıştırmayı başarmışsın 4-5 gün içinde..İçin sızlamasın bacım..Bende yapabilsem karmakarışık ve yorgun olan hayatıma 1 saat kazanmış olacağım..Ama kıyamıyorum..Zaten onu hergün bırakıp işe gelmek yeteri kadar ızdırap verici , birde akşamları ondan ayrılmak istemiyorm..Tosunum nerdeyse 3 yaşına girecek hala benimle uyuyor , sonra usulca kendi yatağına aktarılıyor ve gecenin karanlığında uykuya terk ediliyor.Çoğu akşam;kokusunu özlemdim acaba yanımamı alsam diye debelenip duruyorum..Ayyyyyyyyyyyy bu anaların işi çok zorrrrr...Kısaca , hakkından gelmişsin işte bacı...Darısı gelemeyenlerin başınaaaaa

Tijen dedi ki...

Onlar ağladıkça insanın içi parçalanıyor değil mi Ayşem'ciğim? Biz de Maya'nın diş çıkarma macerasını yaşadık geçen akşam. Bir yandan da nezleydi, öksürüyordu ve hava çok sıcaktı. Canımın içi ağladıkça benim de bir parçam eriyordu.

Esra (Acemi Şef- Dikiş Keyfi) dedi ki...

Ayşemcim O'nun deliksiz uyuması sağlığı için çok önemli. Kar-zarar hesabı yaparsan bir kaç gün ağlamasındansa, kesintisiz uykuda büyüme hormonlarının tam çalışması daha önemli. Metoda gelince... Gerçekten acıtıyor, ben daha 10'uncu dakikasında pes etmiştim. Sna bravo diyorum, eminim senin için de dayanması çok çok zor olmuştur. Anne yüreği her daim yanmaya hazır asker zati. :(

munevver dedi ki...

Çocuklar olduktan sonra elimizdeki kitaplar yetmedi. Karı koca ayrı ayrı eğitimlere gittik. "Anne Çocuk Eğitimi", "Baba Destek programı" gibi. Çocuklarla yaşadığımız tecrübeler bize şunu öğretti: Tamam, kitaplar çok önemli, ama her çocuk ayrı bir kişilik. Doğru bildiğin şey, bir çocuktan diğerine değişiyor. O nedenle doğa seni eninde sonunda doğru yere getiriyor. Doğal süreçte her şey yoluna giriyor. En güzelini ve doğrusunu sen bilirsin çocuk için.Tavsiyeler bir yere kadar anlıyacağın.

Öpüyorum sevgiyle ikinizi de.
Nane Limon

pecete dedi ki...

Gülriz; ikincisi sana gelince artık neler olacağını biliyorsun. Canımsın, yi ki varsın...

Nihan; büyümeseymiydik acaba?...Sevgiler...

Aybike; anne olmak zor işmiş, meğer nelerin üstesinden geliyormuşuz da haberimiz yokmuş. Sevgiler benden sana doğru...

Nesli; dayaklık olduğunu burdan ilan etmek istiyorum. Önemli olan keyfimizin yerinde olması, tukkanı mukkanı boşver... Tatilden sonra bekliyoruz...


Ufuk; bebi başaramadı ama sen başardın. Gözüm dolu dolu ve hatta bir iki damla eşlik ederek mesajını okudum. Çok mu hainim , çok mu katıyım diye de düşündüm. Çıkamadım işin içinden Ufuk'cum. Bilemedim...

Pastarda; başardım mı hala emin değilim. Ağlamalar devam ediyor. İşin zor kısmına canı gönülden ve yürekten katılıyorummmm.......

Tijen; o dişler olmasa 15 tane doğurabilirim. Son dakika gelişmesi, üstten 4 adet diş geliyormuş. Maya'yı çok öpüyoruz,en kısa zmanda iyileşmesi dileği ile seni de Bebi ile kucaklıyoruz....

Esram; hoşgeldin ve ne güzel söyledin. Asker boyutunu hatırlattın ve ben dağıldım. Ay biz bunları daha askere göndereceğiz...

Münevver Abla; Beynim ve kalbim arasında sıkışıp kaldım. Hele vicdan olayına hiç girmiyorum. "Madem bu kadar sıkıntı olacak ve bıdı bıdı yapıyorsun, vazgecsene!" demek lazım bana... En çok biz öpüyoruz...

Yasemin dedi ki...

aysemim canim, mucadelende dolayi tebrik ederim. lakin dedigin gibi isin duygusal boyutu cok fena. bakalim benim bebis dogunca ne olacak . ben simdiden ahkam kesiom soyle yapicam boyle yapicam diye ama sanmamki yapabilerim :) du bakalim gun ola harman ola!

Adsız dedi ki...

bu postu okuyunca aklıma geldiniz. http://annevebebisi.blogspot.com/2007/08/1-austos-tarihinde-ilk-ve-u-ana-kadar.html
sevgiler
kulpsuz

Adsız dedi ki...

selam

bende uyumak istiyorum ama yarın misafirim gelecek....

bunun ne demek olduğunu çok iyi anlıyorum....

senin derdin başka benimki başka...tek ortak noktamız uyumak...pardon uyuyamamak...

sevgiler canım....

Damak Tadı dedi ki...

Sevgili Ayşem'ciğim,
Annelik duyguların ağır basıyor canım.Ben olsam asla kıyamazdım ve sanırım onun yatağının dibinde bir yere kıvrılırdım.Sen benim yazdıklarıma sakın kulak verme sadece oku ve geç.Senin yaptıkların mutlaka doğru ama arada yanına da al hepten orada bırakma tek başına bacım.İçim ağladı birden..))Neyse sen bu delinin sözlerine sakın ola kulak asma..Hem ben ne anlarım ki canım,anne de değilim..))Çok öpüyorum seni.Sen yine bebiyi sakın ağlatmamaya bak canım benim.

Kandilin kutlu olsun tatlı bacım.Bebiyi benim için koklaya koklaya öp.İçimde kaldı adeta.(

Tuba dedi ki...

Sevgili Aysem, sana ugramayi cok istemistim, ama yetistiremedim. Iki ayagim bir pabucta kosusturmaca icinde gecti son gunler. Allah saglik versin, insallah bir daha ki sefere. Bu arada dogum gununu kutluyorum. Nice mutlu yillara sevdiklerinle beraber...

lalecik dedi ki...

Ayşemim, sen yokkene tükkana geldik dünyalar tatlısı Tütü bizi çok güzel ağırladı. Sayende güzel bir arkadaş daha tanıdım.Bebiye gelince;
Hem bu bebileri doğruyosunuz hemde onları koynunuzdan ayırmak için ecel terleri döküyorsunuz.Yazık değilmi kızım subyana ne var bir kaç ay daha yanında uyusaydı:) Şaka bir yana bir anne olarak sen ne yapıyorsan haklısın derim. Aslında bebiler büyükleri büyütüyor galiba.
Sevgiler canım öpüldün.
Haaa unutuyordum, yeni blog (bake shop) hayırlı uğurlu ossuuun.

Adsız dedi ki...

Canım Ayşem, tütücüğümle tanıştık.. Seninle tanışma fırsatımız olmadı. DÜnyalar güzeli dükkanını gördük. Umarım çok mutlu olursun.

Bu sırada mutlu nice güzel yıllara...

Sımmsıcak sevgiler.. Kıbrıs'tan ...