Kırmızı zor renktir. Taşımak cesaret ister, yürek ister. Özgür ruhludur... Savaşır bazen... Bazen de sakinleşmek ister, kendi bedeninden uzaklaşıp dünyaya bakmak ister. Zordur onunla yaşamak ama bir o kadar da kolay. Kırmızı koydum senin adını...
Çiçeklerinle geldin bana, farkında bile değildin. Nergisin kokusunu taa uzaklardan yaşattın bana. Gecenin dördünde konuştun benimle. Aldım seni, bir pazar günü Abant'a götürdüm yanımda. Kimse görmedi, duymadı... Her tarafta kar vardı. Senin gözünle ben seni çektim orda... Sende hep renkler vardı. Ben de ise kırmızı... Gel, kal dedim... Sana dumanı üstünde sahlep içirivereyim dedim. Kalamam dedin, yolum uzun... Plastik çiçekli arabayla yolcu ettim seni, sevmedin plastik çiçekleri; bunlar olmamış buraya dedin. Sen üzülme ilkbaharda tazesini koyarız dedim... Gülümsedin ve uzaklaştın... El salladın bana... İrkildim, tek başımaydım... Gerçekte var mıydın? Belki de...
Hani hiç beklenmedik bir anda ve bir yerde aklınıza birisi gelir. "Aaa keşke burda olsaydı veya burda olsa kesin bunu söylerdi, şunu yapardı" diye düşünürüz. İşte sen ordaydın ve bu kareler senin için çekildi... Teşekkür ederim sohbetlerin için, teşekkür ederim kadir, kıymet bildiğin için...
...
...
Kırmızı güzeldir,
Kırmızı çoşkudur,
Kırmızı yaşam sevincidir...
...
Kırmızı koydum adını...
8 yorum:
Ben teşekkür ederim bu yazı için! Aklına geldiğim için. Beni Abant'a kadar yanında götürdüğün için. Gecenin o saatinde(bizde daha erkendi saat :P) bebi seni uyandırdığı ve konuşmaya fırsat bulduğun için... Daha sayayım mı? Yazı çok güzel olmuş. Çok içten, çok candan ve aynı sen :D
Sevgiler...
Yüzümden gülümseme eksik olmadan okudum yazıyı. Ne mutlu senin gibi bir dosta sahip olanlara. Yüreğine sağlık.
Ayşemciğim tabi ben bu yazı kimedir, niyedir bilmem tarafsızca okuduğum bir yazı. OKurken çok keyif aldım, Can DÜNDAR'ın yazılarını okurken nasıl kendimden geçiyorsam yazından da o tadı aldım. Yüreğine sağlık.
Ayşeeem, gelip gidip okuyorum çok sevdim bu güzel yazıyı beeen! Sürprizden de dilim tutuldu, söylemeyi unuttum :P
Bercestem; şimdi klasik olacak ama asıl ben sana teşekkür ederim. O gecenin dördü var ya.. Manyak diyebilirdin, kafayı yemiş diyebilirdin... -ki öyleydik... Sevgiler her zaman bizden sana...
Esra; bu Dilek'le başlayan bir durum oldu. Bakalım bizi nasıl süprizler bekliyor...
Lalem; sağol, varol ve nurol arkadaşım..
Bercestem :)
Yazıyı okudum, o kadar güzel ki, o kadar yetenekli birinin elinden çıkmış ki, bu yazıyı yazan olarak seni, ve yazdıran olarak da Berceste'yi tebrik ediyorum:)
sevgiler
Ayşem,ne güzel bir yazı..Arkadaşlık,yazıya ne kadar güzel dökülmüş.Dostluğunuz ömür boyu sürsün.
Sevgiyle,Nane Limon
Pınar; heyecanla senle tanışmayı bekliyorum. Çok heyecanlıyım çok...
Münevver; Hep beraber inşallahh.. Ayrı gayrı olmasın lütfen...
Yorum Gönder