7 Ekim 2009 Çarşamba

Operasyon: Jr İbrahim ve Çubuklar...

Hamile kadını beslemek kolay değildir. Hele ki hafif çapta mide yanmaları başlamışsa, iş daha da zorlaşır. Evde oldukça pratik halde çözülebilecek yemek durumları, dışardaki bir sosyal aktiviteye dönüştürüldüğünde, mekan için durum risklidir. Eğer yenen yemek hamile kadının midesini mutlu etmezse, orası hemen mimlenir ve bütün eş, akraba ve dostlara "Sakin gitmeyin!" diye nerdeyse dış reklam panolarına pankart asacak kadar geniş çapta duyuru yapılır. Denemekten zarar gelmez düşüncesi ile haftasonu, dışarda yemek yeme operasyonu uygulamaya konuldu ve yaşananlarla birlikte durum değerlendirmesi;

wagamama_g



Yer; Kanyon ve Wagamama...

Bir nevi makarna olarak tanınan "Noodle" menüleri ile tanımış bir resturant. Sportif ve rahat bir dizayna sahip ve servisimizi gerçekleştiren Jr. İbrahim gibi sempatik çalışanlarının olduğu hoş bir yer. Şimdi buraya kadar harika. Harika olmayan, bendeki sabır sınırlarımı zorlayan açlık duygusu. Baharatlı, sade, sebzeli, tavuklu, etli, balıklı ve bir çoğunun olduğu yemek kombinasyonları gözümün önünde uçuştu. Madem yenecek, o zaman şansımı zorlamalı ve baharatlının üzerine gitmeliyim diye düşündüm.Bebi sadeli, Dino deniz mahsullü ve başına ne geleceğinden habersiz annem, tavuklu olarak Noodle siparişleri verildi. Yemeklerin çıkış sürelerinin farklı olacağı yönündeki uyarı, beni 12'den vurdu. Zamansız gelen veya gelmekte geciken yemek kadar huzursuz edici ve keyif kaçırıcı bir durum olamaz. Hala iyi durumdayız ve başarılı bir şekilde olaya devam ediyoruz. Ta ki keşfedene kadar. Bebi'nin danseden ve tempo tutan çubukları... Diyalogtan bir özet;

- Oğlum, onlarla yemek yiyeceğiz.


- Yok, ya...


- Batu!!!


- Abiiii, davulu unuttunn...


Sipariş ve sunum arasındaki geçen 5 dakikalık gibi bir süreçte yaşananlardan kısa bir özetti diyelim. Siparişler geldiğinde gerçekten onlarla yemek yeneceğini anlayan Bebi ise bu sefer yoğun ve sessiz bir çalışmaya girişti. Annem ise Bebi kadar sabırlı olamayıp, yalvaran gözlerle "Çatalll" diyordu. Çatal geldi. Kadro tamam, yemekler hazır. Başladık;

wagamama



Bekliyorum, evet hala bekliyorum. Masa toplandı, tatlı ve kahve siparişleri soruldu ve ben hala bekliyorum. Tık yok. İçerdeki bir takla attı ve ben gülmeye başladım. Ne bir yanma, ne bir bulantı, hiçbir şey yok. Ama hala kaşınıyorum. Evet, kesinlikle tatlı yemeliyim. Büyük harfle ve ağzım dolu dolu Jr. İbrahime dönüp, "WAGAMAMA ÇİKOLATALI FUDGE PASTA İSTİYORUM" dedim. Gözler büyüdü. 2 dakika sonra önümdeydi. Bütün yemeklerini bir tarafa koyuyorum, bu pastayı bir tarafa. Kolay kolay demem ama mutlaka deneyin. Herkesin ağız lezzetinin farklı olacağına inanan bir insan olarak, kendime bile büyük gelen bir cesaret diyorum ki MUTLAKA TATMALISINIZ... Çikolata ve krema ayarı inanılmaz. Yüzümde bıraktığı hazzı ve gülümsemeyi hala silememekteyim. Kalan son parça için Bebi ile aramda yaşanan savaşta ise hain anne rolünde oldukça başarılı olduğumu söylemek durumundayım.



wagamama_des wagamama_final



En son aşama hesap kısmı; eğer ilk etapta fiyatlara bakarak karar veriyorsanız, Wagamama hayal kırıklığı yaşatabilir ama lezzet ve fiyat arasında doğru bir orantı olmalı düşüncesine sahip iseniz, o zaman doğru yerde yemek yiyorsunuz demeliyim. Diyorum da bu konuda birşeyler yapmak lazım. Aşağıda görmüş olduğunuz fotoğrafı tıklayan ilk 15 "Peçete" okuru, doldurdukları form sayesinde %30 indirim hakkına sahip olacaktır. İşte o zaman da ben hamileliğin başıma vurup vurmadığını anlayacağım. Şimdiden afiyet olsun...



Cuma günü, bezelerimi alıp geleceğim. Müsadenizle...


Sevgiler ve saygılar,

8 yorum:

Eya dedi ki...

Yine de ben burayi seviyorum Aysemcigim...ama tatlisini hic denememistim...bu arada sana bir öneri(belki biliyorsundur :) Bagdat cad. de Vapiano´yu bir dene...makarnalar önünde pisiyor ve aninda tabaginda...cesit süper,biraz fazla pismis ,gerci sordugumdaki aciklamalarinda türk damak zevkine uymadigindan biraz fazla pisiriyorlarmis makarnayi (ben aldente severim ve buradakiler öyle pisiyor)ama cesit, ortam ve izlemesi cok güzel...denemediysen dene... sevgiler

zehra

Zeynep Gemalmaz Çelik dedi ki...

Ohh şükür kavuşturana Ayşem'cim. Sen sadece karın büyütme işlerine dalmış olamazsın. Blogu bu kadar ihmal etmen başka işlerede daldın diye düşündürüyor beni!

Bravo Batu'ya ilk tutuş için harika demeliyim. Hem de kolu kadar çubuklarla. Yokmuymuş bunların çocuk versiyonu. Özledim sizleri. Sevgiler.

zarpandit dedi ki...

ismi duyulmuş çatal serzenişinde bulunulmuş (daha doğrusu önden bir bahane sunulmuş) hala gidilmemiş (işin aslı : kanyon çok uzak şimdi bana yaaa diye ikinci bahaneyi tutturulmuş) ama artık gidilecek galiba..böle hassas mideli haliyle bir anne onay vermişse gitmemek ayıp olur değil mi ?? :)) gidersem senide kapar gotururum ama baştan anlaşalım..

beste dedi ki...

Wagmama herseyden once rahat bir yer bizde Leonardo'yla o daha 1,5 yasina gelmemisti gitmistik. Leonardo baget kullanabilmeye basladi zaten engellenemez biz kullaniyoruz ya! Hep kilo sorunu olmus biri olarak hamileligin en sevdigim yani sucluluk duymadan istedigimi yiyebilmekti. Nutella sozkonusu olunca bende hain anneyim;)

Adsız dedi ki...

Sen noodle'ı ben seni yiyim bebi olmaz mı?Hmede tatlı niyetineeee...



irem

pecete dedi ki...

Zehra; mutlaka gidilecekler listesine alındı. Makarnacı bir aile olarak sana teşekkür ederiz. Sevgiler...

Zeynep; beni bilen arkadaşım...

Gökche; takılır gelirim peşine...

Beste;sayende vicdan hesabı yapmıyorum. Son parçayı almaktan dolayı bir miktar üzülmüştüm. Teşekkür ederim. Sevgiler...

İrem; anlaştık gitti canımcım. Sevgiler...

Nukhet dedi ki...

Merhaba Aysem

Ben senin hamil odugunu kacirmisim, nedense cok heyecanlandim anlayinca. Tebrikler, ikinci bir bebek sahibi olmak en az ilkinin sana sundugu farkli duygulari yasatiyor. Daha olgun, daha her seyi bilir ama daha heseyin farkinda bir anne. Saglikla ve guzellikle al bebegini kucagina. Sevgiler

Adsız dedi ki...

Wagamamayı zaten çok severim ama minişinizin o sempatik fotolarından sonra daha sevimli gelmeye başladı gözümü :))