20 Nisan 2007 Cuma

İlk Elma Macerası

Punto Amca'yı biraz kıskanıyorum. Torunu ile beraber zaman geçirmesi açısından. Biz de maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Ancak teknolojiden yararlanarak Bebi, dedesini kamera vasıtası ile internetten görebiliyor. Onda da bilgisayar klavyesine saldırdığı için çok anlamlı olmuyor. Geçen haftasonu annemler Ankara'ya geldiler. Biz de "hadi gidelim" dedik. Yola çıktık, yeni tünelden geçtik ve 3 saatte Ankara'ya, babaannemlere ulaştık. Bebi, apartmanın giriş katında karşılandı. Biz de arkadan torbalarla katları çıktık. Evin hali görülmeye değerdi. Bebi mutluluktan delirmiş çığlıklar atıyordu. En sevdiği şey olan kucaklar arası dolaşıyor, dedesi ile boğuşuyordu. Mutluydum ve huzurluydum. Bir zamanlar benim olduğum kucakta şimdi Bebi vardı ve babam onu mıncıklıyordu. Ve ilk sarı elmasını dedesinin elinden yedi. Isıramadı için dedesi onun adına elmadan bir ısırık aldı, Bebi de o ısırıktan elmayı yaladı ve bir miktarda dişlerini kaşıdı. Bana da bu görüntülü sonsuza kadar saklamak kaldı.
Şimdi sırada diğer dede var, ondan da pembe bahçe domatesi yiyecek inşallah...

10 yorum:

Pasta Cafe dedi ki...

Aferin Batuhan'a. Artık büyümüş de elma yemeye başlamış. Dedeler için torunları gerçekten çok farklı. Bu bir gerçek. Batuhan'ın nasıl memnun olduğu da anlaşılıyor elmaya sarılışından :)))

Adsız dedi ki...

ankaraya geldiniz veeeeeeeeeeeeeeeeee
bize habeeeeeeeeeer verememişsinizdir diye umuyorum....... özel bir ziyaret tir herhalde diye düşünüyoruuuuuuuuuuuuuuuuuum ........ve üzüntümğü ifadeeeeeeeeeeeeeeeee
ediiiiyorum nekadar dedeleri ile olan sammimiyet çok ayrı olsada insan bir aynı şehirdeyiz demezmi sitemimi de edeyim
ama sana olan sevgimden birşey kaybetmiş değilim

Tulosh dedi ki...

Tünelin açılışı oldugu günün ertesi günü binbir sevinçle yola çıktık ama açılışı yaptıktan sonra trafige kapatmışlar :( (malum- şaşırmadım) eksikleri varmış. Aynı günde geri döndük henüz göremedim tüneli.
Ne iyi olmuş 3 saatte ulaşmışsınız. Dedesini tahmin edebiliyorum ne sevinmiştir bebi için :)

Berceste dedi ki...

Ben de şu ''Bebi'yi'' yiyebilir miyim? İzin var mı? Maşallah ona!

Calisan Anne dedi ki...

ben bu bebiye ne diyebilirim Maşallah'tan başka...

Sanem dedi ki...

Ya asagidaki tv macerasini gulerek okurken, bu kisma gelince cidden duygulandim. Hayal ettim Bebi'nin gulucuk dagitmalarini ve en onemlisi buyuklerin mutlulugunu, gururunu. Ne biliyim iste.. Daldim gitti.. Masallah demeden gitmiyorum ;)
Sevgiler
S.

LaMa dedi ki...

Birsey sormaliyim! Istanbul'dan Ankara'ya mi 3 saatte gittiniz? Daha iki hafta once Turkiye'de idim, cografyasi ayniydi! Ne zaman Istanbul ile Ankara boylesine yakinlasti da komsu oldu? :)
Bebi musait oldugunda bizim evdeki elmalari da yer miiiii? Lama yemek icin aldi bir cuval ama , cIk yemiyor...

Adsız dedi ki...

tabiki bu kuşuda öpmeden geçmemeliyiz biz sitemden öpmeyi atlamışız

bol bol öpmeye geldik tekrardan

Punto dedi ki...

Umarım bir gün tüm günlük dostları torunlarını doya doya severler. O sevgiyi tadarlar. Babanızın duygularını en iyi ben anlıyorum. torunumu bir gün görmesem delirdiğime göre, babanız ne durumdadır anlayın. İnşallah torunla dede daha çok paylaşırlar zamanı.

Selen dedi ki...

O Bebi'ye kocaman bir aferin, ne güzel de elma yiyor...Darısı babamın başına :)

Bu arada Ayşemcim, iyi misin? Esra'nın sayfasında rahatsızlandığından buluşamadığınızı okudum da.. Geçmiş olsun. Bu arada enfes tartoletler kaçırmışsın sanırım :). Ya Ayşem, ben niyeyse seni hep Ankara'da diye düşünüyordum. İstanbul'dasın sen halbuki değil mi? Aynı şehirde olduğumuzu bilmek güzel :)
Sevgiler canım